YARGITAY KARARI – Adli Belge İnceleme

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi tarafından verilen 24.06.2013 tarihli 2013/20100 Esas 2013/23746 Sayılı Kararında özetle;

 ÖZET: Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun, imzaya itiraz ederek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmıştır. Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen raporda imzanın borçlu eli ürünü olup olmadığı hususunda net bir görüş bildirilmemiştir. Alacaklı tarafından yeni bir bilirkişi incelemesi yapılması talep edildiğine göre mahkemece ispat yükünün alacaklıda olduğu kuralı nazara alınarak yeniden uzman bilirkişilerden oluşturulacak kuruldan rapor alınarak karar verilmesi gerekir.

DAVA: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 31.01.2013 tarih, 26747/2997 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Alacaklı T. Vakıflar Bankası T.A.O. vekili tarafından yapılan temyiz başvurusu üzerine Yalova İcra Hukuk Mahkemesi 24.07.2012 tarih ve 2011/576 esas, 2012/272 karar sayılı kararının Dairemizin 31.01.2013 tarih ve 2012/26747 esas, 2013/2997 karar sayılı ilamı ile onandığı, daha sonra adı geçen borçlunun yasal sürede karar düzeltme talebinde bulunduğu, ancak Dairemizce maddi hataya dayalı olarak başvurunun temyiz istemi olarak değerlendirilerek 02.05.2013 tarih ve 2013/11740-16875 sayılı ilam ile mahkeme kararının bozulduğu mahkemece dosyanın maddi hatanı düzeltilmesi istemi ile Dairemize gönderildiği anlaşılmıştır. Bu durumda alacaklının 07.03.2013 tarihli karar düzeltme itirazı üzerine bu konuda inceleme yapılmaksızın ikinci defa temyiz incelemesi yapılması üzerine verilen karar yok hükmünde olmakla, Dairemizin 04.06.2012 tarih ve 2012/7779-19012 sayılı bozma ilamının kaldırılması suretiyle maddi hatanın düzeltilmesine oybirliğiyle karar verildikten sonra alacaklı vekilinin Dairemizin 31.01.2013 tarih ve 2012/26747 esas, 2013/2997 karar sayılı onama ilamına yönelik 07.03.2013 tarihli karar düzeltme itirazlarının incelenmesine geçildi: Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine borçlunun, imzaya itiraz ederek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmıştır.

Mahkemece imza incelemesi için dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderildiği adı geçen kurum tarafından düzenlenen 13.06.2012 tarihli raporda, bonodaki imzaların borçlu keşidecinin eli ürünü olup olmadığı hususunun tespit edilemediğinin bildirildiği, alacaklının ise 24.07.2012 tarihli celsede yeniden bilirkişi raporu alınarak imzanın borçluya ait olup olmadığının tespit edilmesini talep ettiği görülmüştür. Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen raporda imzanın borçlu eli ürünü olup olmadığı hususunda net bir görüş bildirilmemiştir. Alacaklı tarafından yeni bir bilirkişi incelemesi yapılması talep edildiğine göre mahkemece ispat yükünün alacaklıda olduğu kuralı nazara alınarak yeniden uzman bilirkişilerden oluşturulacak kuruldan rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup kararın bu nedenlerle bozulması gerekirken Dairemizce onandığı anlaşılmakla, alacaklı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.”denildiği,

Özetle; bonodaki imzaların borçluya ait olup olmadığının belirlenmesi için dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderildiği, ancak kurum imzaların sahibini tespit edemediği, alacaklı tarafından yeni bir bilirkişi raporu istendiği, ancak mahkeme bunu reddettiği, Alacaklı taraf kararı temyiz ettiği ve Yargıtay tarafından alacaklının ispat yükünü dikkate alarak yeni bir bilirkişi incelemesi yapılmasını ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği görüşüyle bozma kararı verilmiştir.

Similar Posts