Senette imza incelemesi Hakimin imza incelemesi Savcılık imza incelemesi Mahkemede imza incelemesi

YARGITAY KARARI – ADLİ BELGE İNCELEME – Eksik İnceleme

Yargıtay 15. Ceza Dairesi tarafından verilen 25.12.2013 tarih, 2012/2227 Esas ve 2013/21056 Sayılı Kararında özetle;

Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için Failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.

Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçu, TCK’nın 158/1-f maddesinde düzenlenmiştir. Maddenin gerekçesinde de; “Dolandırıcılık suçunun, bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle işlenmesi de birinci fıkranın (f) bendinde bu suçun bir nitelikli unsuru olarak kabul edilmiştir. Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının, özellikle bu kurum ve kuruluşları temsil edenlerin, kurum ve kuruluşları adına hareket eden kişilerin, başkalarını kolaylıkla aldatabilmeleri bir güven kurumu olan bu kuruma güvenin sarsılması bu kurumların araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu, nitelikli hâl saymıştır.
Bilişim sisteminin aldatılmasından söz edilemeyeceği için, ancak bu sistemin araç olarak kullanılarak bir insanın aldatılması yani dolandırılması halinde bu bendin uygulanması mümkündür. Aksi halde yani sisteme girilerek bir kişi aldatılmayıp sistemden yararlanılarak çıkar sağlanmışsa bilişim suçu veya bilişim sistemi kullanılmak suretiyle hırsızlık suçunun oluşması söz konusu olacaktır.
Bilişim sisteminden maksat, verileri toplayıp, yerleştirdikten sonra bunları otomatik işlemlere tâbi tutma olanağını veren manyetik sistemlerdir. Günümüzde bilişim sistemleri ile sesli-görüntülü haberleşme, elektronik imzanın kabulü, yeni ticari ilişkiler, internet bankacılığı hizmeti ile para transferleri ve bunlar gibi pek çok yenilik toplumsal hayata girmiş, bilişim gerek … gerekse günlük hayatta vazgeçilemeyecek kadar önemli bir noktaya ulaşmış, bilişim teknolojileri daha hızlı ve ucuz bir nitelik arz etmesi nedeniyle, klasik yöntemlere nazaran daha fazla tercih edilir duruma gelmiştir. Bu sistemlerin güvenle kullanılması, aynı anda hızlı ve kolayca birçok kişi tarafından ulaşılması ve diğer taraftaki failin kontrol imkanını azaltması nedeniyle nitelikli hal sayılmıştır.

Banka ya da kredi kurumlarının araç olarak kullanıldığından söz edilebilmesi için, dolandırıcılık fiili gerçekleştirilirken bankaların olağan faaliyetlerinden ya da bu faaliyeti yürüten sujelerden hileli araçlar kullanılarak yararlanılması veya banka ve kredi kurumlarının olağan faaliyetleri nedeniyle üretmiş oldukları maddi varlıkların suçta araç olarak kullanılarak haksız çıkarın elde edilmesi gerekir. Bankaların, ödeme aracı olarak kullanılması halinde bu fıkra uygulanamayacaktır.

Sanık …’ün katılan …’ten satın aldığı 21 adet dananın bedelini, yanında bulunan diğer sanık …’ün sanık …’tan aldığı ve o anda ciro ederek kendisine verdiği çek ile ödediği, çek hesabı sahibi olan katılan …’ın çekin aslını başkasına verdiğini, suça konu çekin sahte olarak üretildiğini iddia ettiği, polis kriminal laboratuvarından alınan ekspertiz raporuna göre de çekin tamamen sahte olarak üretildiğinin anlaşıldığı somut olayda;
1-Katılan vekilinin sanıklar hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;

Sanıklara yüklenen suçtan doğrudan doğruya zarar görmeyen şikayetçi …’ın kamu davasına katılma hakkı bulunmadığı ve usulsüz verilmesinden dolayı hukuken geçersiz olan katılma kararının hükmü temyiz etme yetkisi vermeyeceğinden mevcut temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,

2-Sanıklar müdafiinin dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından, katılan vekilinin ise resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;

Alınan ekspertiz raporunda sahteciliğin iğfal kabiliyetinin bulunmadığının bildirilmesine rağmen, söz konusu çek aslı dosyaya getirtilip, mahkeme heyeti tarafından incelenerek sahteciliğin aldatma kabiliyetinin nasıl gerçekleştiği izah edilip açıklanmadan ve inceleme yapılıp iğfal kabiliyetinin varlığı kabul edilirse ekspertiz raporundaki teknik açıklamalar göz önüne alınarak bu kez Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Şubesi Adli Belge İnceleme / Grafoloji Dairesi Başkanlığı’ndan rapor alınması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı karar olduğu,

İmza inceleme, bir belge üzerinde yer alan imzanın orijinalliği, gerçekliği, sahte olup olmadığı ve kim tarafından atıldığının tespiti işlemidir.

Sonuç olarak; Mahkeme, ekspertiz raporunda sahteciliğin iğfal kabiliyeti bulunmadığının bildirilmesine rağmen, söz konusu çek aslı dosyaya getirtip inceleme yapmadığı, mahkeme, sahteciliğin aldatma kabiliyetinin nasıl gerçekleştiğini izah etmediği, mahkeme, iğfal kabiliyetinin varlığını kabul etmeden yeni bir bilirkişi rapor alınması gerektiği bu nedenle bozma kararı verilmiştir.

Similar Posts