YARGITAY KARARI – ADLİ BELGE İNCELEME – Kesin Kanaat İçermeyen Rapor

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi tarafından verilen 23.01.2018 tarih, 2016/27214 Esas ve 2018/548 Sayılı Kararında özetle;

Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, örnek 10 ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal süre içerisinde icra mahkemesine başvurarak imza itirazında bulunduğu, mahkemece, Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen 12.05.2016 tarihli kesin kanaat içermeyen rapor hükme esas alınarak itirazın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.

İmza inceleme bilimi Kriminal imza incelemesi Kriminal yazı incelemesi nasıl yapılır Grafoloji imza incelemesi

İtiraza konu imza üzerinde yapılan incelemeye ilişkin olarak Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesi tarafından düzenlenen 12.05.2016 tarihli raporda; ” İnceleme konusu senet şeklinde düzenlenen belgede … adına atılı imza ile …’ın polimorf mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzanın kuvvetle muhtemel …’ın eli ürünü olduğu”nun bildirildiği, borçlunun 02/06/2016 tarihli duruşmada bilirkişi raporunu kabul etmediğini beyan ederek rapora itiraz ettiği görülmüştür.Adli Tıp Kurumu’ndan alınan raporda, imzanın borçlu …’ın eli ürünü olup olmadığı hususunda net bir görüş bildirilmemiştir.

Kriminal imza incelemesi Senette imza incelemesi Kriminal imza incelemesi Ne kadar Sürer Mahkemede imza incelemesi

Mahkemece, bahsi geçen rapor hükme esas alınmak suretiyle itirazın reddine karar verilmiş ise de, Adli Tıp Kurumundan alınan raporun bu hali ile kesin kanaat içermediği ve dolayısıyla hüküm kurmaya elverişli olmadığı açık olduğu gibi, söz konusu raporun anılan kurumdan alınmış ve heyetçe düzenlenmiş olması, yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre ona üstünlük sağlamayacağından, kesin kanaat bildirmeyen mevcut rapor esas alınarak sonuca gidilemez. Öte yandan, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’nin imza incelemesinde son mercii olarak kabulü hususunda yasal bir düzenleme de bulunmamaktadır (HGK.’nun 07.10.2009 tarih ve 2009/12-282 sayılı kararı).

O halde, mahkemece adli belge inceleme – grafoloji dalında uzman bilirkişilerden oluşturulacak yeni bir kuruldan kesin kanaat içeren rapor aldırılarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, kesin kanaat içermeyen ve dolayısıyla uyuşmazlığa çözüm getirecek nitelikte bulunmayan rapor hükme esas alınıp imzaya itirazın kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

Sonuç olarak; Mahkemece kesin kanaat bildirmeyen bir raporun, imzaya yönelik itiraza cevap veremeyeceği ve bu nedenle mahkemece dikkate alınamayacağı ayrıca, adli belge inceleme – grafoloji alanında uzman bilirkişilerden yeni bir rapor alınmasının gerekliliği vurgulanmak suretiyle bozma kararı verildiği görülmektedir.

Similar Posts