YARGITAY KARARI – Kesin Kanaat İçermeyen Rapor – Çelişki
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi tarafından verilen 20.03.2007 tarih, 2007/2366 Esas ve 2007/5280 Sayılı Kararında özetle;
Denizli Cumhuriyet Savcılığı’nın 2005/5044 hazırlık numaralı soruşturma dosyasında yaptırılan bilirkişi incelemesi sonunda düzenlenen 20.05.2005 tarihli raporda imzanın borçluya ait olduğu belirtilirken İcra Mahkemesince Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesi’nden alınan 20.09.2006 tarihli raporda ise takibe konu bono üzerinde atılı bulunan imzanın borçluya ait bulunmadığı sonucuna varıldığı görülmektedir.
Adli Tıp Kurumunun Adli Belge İnceleme / Grafoloji bölümünün imza incelemesinde son mercii olarak kabulü mümkün bulunmadığından bu rapora üstünlük tanınarak sonuca gidilemez. Mahkemece her iki rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi için yeniden ve ehil bilirkişilerden oluşacak bir kuruldan mütalaa alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gereklidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

Sahte senet nasıl anlaşılır
Sonuç olarak; Mahkemece Adli Tıp Kurumu‘nun raporu dikkate alınarak karar verildiği, ancak aynı senet ile ilgili alınan bilirkişi raporunun Adli Tıp Kurumu raporuyla çeliştiği, oluşan çelişkiye rağmen Adli Tıp Kurumu raporunun dikkate alınarak karar verildiği, öncelikle yapılması gereken oluşan çelişkinin yeni bir bilirkişi heyeti – kurulu oluşturmak suretiyle alınacak yeni bilirkişi raporundan sonra oluşacak kanaate göre karar verilmesi gerektiği, çünkü Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesi’nin imza incelemesinde son mercii olduğuna dair herhangi bir yasal düzenlemenin bulunmadığı bu nedenle verilen kararın yerinde olmadığı gerekçesiyle bozma kararı verildiği görülmektedir.