YARGITAY KARARI – ADLİ BELGE İNCELEME – Kesin Kanaat İçermeyen Rapor
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi tarafından verilen 10.12.2013 tarih, 2013/32337 Esas ve 2013/39518 Sayılı Kararında özetle;
Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borçlu imza itirazında bulunarak takibin iptalini ve alacaklı aleyhine tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. Mahkemece istemin reddi ile alacak miktarının %20’si oranında tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine, alacağın %10’u oranında para cezasının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına karar verilmiştir
İİK’nun 170/3. maddesinde İcra Mahkemesinin, İİK’nun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapacağı inceleme sonunda, inkar edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirirse itirazın kabulüne karar vereceği, inkar edilen imzanın borçluya ait olduğuna kanaat getirirse itirazın reddine karar vereceği düzenlenmiştir.
Somut olayda, Mahkemece Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesi’nden alınan rapor hükme elverişli görülmeyip yeniden bilirkişi incelemesine karar verildikten sonra ikinci rapor alınmasından sarfı nazar edilerek yeterli görülmeyen ve mahkemede kanaat oluşturmayan ilk rapora göre karar verilmesi isabetsizdir.

Sonuç olarak; mahkemece bir somut olayda Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesi’nden alınan bir bilirkişi raporu hükme elverişli görülmemiştir. Bu nedenle, mahkeme yeni bir bilirkişi incelemesi kararı vermiştir. Fakat, ikinci bilirkişi raporu alınmadan ilk rapora göre karar verilmiştir. Bu durumda, mahkemenin ilk rapora dayanarak karar vermesi isabetsiz olarak değerlendirilebilir. Bunun sebepleri şunlardır: Yetersiz Delil: İlk bilirkişi raporu mahkemece hükme elverişli görülmemiştir. Bu, delilin eksik veya yetersiz olduğuna işaret eder. Yetersiz delile dayalı bir karar vermek adil ve doğru bir yargılama usulüne aykırıdır. Çelişkili Delil: Mahkeme, ilk bilirkişi raporunu hükme elverişli görmediği için yeni bir bilirkişi incelemesi kararı vermiştir. Bu durum, ilk raporun içeriğinin tereddüt uyandırdığını gösterir. Yeni bilirkişi raporu alınmadan ilk rapora dayanarak karar verilmesi, bu tereddütleri giderme imkanını ortadan kaldırır. Adil Yargılanma Hakkı: Taraflar, adil bir yargılama çerçevesinde delillerini sunma ve savunmalarını yapma hakkına sahiptir. Yeni bir bilirkişi raporu alınmadan ilk rapora göre karar verilmesi, bu hakkın ihlaline yol açacağı gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir.
