YARGITAY KARARI – HUKUKİ EHLİYET – Çelişkili Rapor

Yargıtay 17. Ceza Dairesi tarafından verilen 24.05.2017 tarih, 2015/23021 Esas ve 2017/6265 Sayılı Kararında özetle;

Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:

1-Gerekçeli kararda, iddianamenin anlatıldığı kısımda dosya ile ilgili olmayan kişi ve sanıklar ile dava konusu olmayan olay ve suçlara ilişkin anlatımlara yer verilmek suretiyle kararda karışıklığa ve tereddütlere neden olunması,

2–05.09.2010 tarihinde Niğde Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen ve somut olayın suç tarihini ve suçlarını içermeyen raporda, suça sürüklenen çocuk …’nin hukuki ehliyetinin tam olarak gelişmemiş olduğunun ve farik mümeyyiz olmadığının saptanmasına karşın, Niğde Adli Tıp Şube Müdürlüğü’nün 30.11.2010 tarihli raporuna göre; suça sürüklenen çocuğun işlediği iddia olunan hırsızlık suçunun hukuki anlam ve sonuçlarını kavrayacak derecede davranışlarını yönlendirme yeteneğinin gelişmiş olduğunun belirtilmesi karşısında; 5237 sayılı TCK’nın 31/2. maddesi uyarınca Adli Tıp Kurumu ilgili İhtisas dairesi veya Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesinden suça sürüklenen çocuk …’nin suç tarihi itibarıyla üzerine atılı hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarının hukuki anlam ve sonuçlarını algılama veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinde önemli derecede azalma olup olmadığı konusunda rapor alınarak her iki rapor arasındaki çelişki giderilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,

Kabule göre de;

3-05.09.2010 tarihinde Niğde Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen ve somut olayın suç tarihini ve suçlarını içermeyen raporda, suça sürüklenen çocuk …’nin hukuki ehliyetinin tam olarak gelişmemiş olduğunun ve farik mümeyyiz olmadığının saptanması ve suça sürüklenen çocuk hakkında Niğde Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 30.11.2010 tarihli raporunun da yalnızca hırsızlık suçuna ilişkin görüş içermesi karşısında işlemiş olduğu konut dokunulmazlığını ihlal etme suçundan dolayı fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişip gelişmediği hususunda rapor alınması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması eksik olduğu,

Sonuç olarak; Mahkeme, çelişkili raporları ve eksik incelemeyi dikkate almadan yazılı şekilde hüküm kurduğu, eksik inceleme sonucunda SÇ’nin fiil ehliyeti tam olarak değerlendirilmeden mahkumiyet kararı verildiği, SÇ’nin konut dokunulmazlığının ihlali suçu ile ilgili fiil ehliyetinin değerlendirilmesi için Adli Tıp Kurumu ilgili İhtisas dairesi veya Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesinden rapor alınması gerektiği, her iki rapor arasındaki çelişki giderilerek SÇ’nin suç tarihi itibarıyla üzerine atılı suçların hukuki anlam ve sonuçlarını algılama veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinde önemli derecede azalma olup olmadığı belirlendikten sonra karar verilmemesi nedeniyle bozma kararı verildiği görülmektedir.